Sağlık hizmetlerinin ne denli kritik bir rol oynadığı, özellikle çocuklar ve gençler söz konusu olduğunda bir kez daha ortaya çıktı. 12 yaşındaki bir çocuğun baş ağrılarının basit bir rahatsızlık olarak görülmesi, 6 yıl içinde trajik bir sonun habercisi oldu. Aile, yıllarca süren baş ağrılarının muayene ve tedavi edilmediği için bir sağlık sorunuyla karşı karşıya kalacaklarını hiç düşünmemişti. Ancak zamanla çocuğun durumu ciddileşti ve sonunda kanser teşhisi kondu. Ailenin yaşadığı bu acı durum, birçok aile için bir uyanış niteliği taşıyor.
Çocukların sağlık problemleri çoğu zaman hafife alınabiliyor; ancak bu durum, hayatı değiştiren sonuçlara yol açabiliyor. 18 yaşına gelmeden önce, 12 yaşındaki çocuk için yalnızca baş ağrısı tanısı konulmuştu. İlk başta doktorlar, bu ağrıların etkilerini geçici bir rahatsızlık olarak gördüler ve bu durumu tıbbi bir sorun olarak ele almadılar. Ancak yıllar içinde baş ağrıları şiddetlendi ve çocuğun hayat kalitesi düşmeye başladı. Ailenin yaşadığı tüm bu süreçte; başka uzmanlara başvurmak, kan tahlilleri ve görüntüleme yöntemleri istemekte kararlıydılar. Ancak doktor ziyaretlerinden edindikleri bilgiler, aileyi tatmin etmedi.
Böyle trajik bir durumda, herkesin üzerine düşen sorumluluk var. Hem ailelerin hem de sağlık profesyonellerinin, belirtileri dikkate alması gerekiyor. Aile, baş ağrılarının nedenini araştırmayı bırakmadı fakat sonunda bir onkoloji uzmanına başvurduğunda, durumun ciddiyeti anlaşıldı: Çocuk, kanser teşhisi konulan bir hastalıktan mustaripti. Bu ölümcül hastalık, baş ağrılarıyla birlikte ilerlemişti. Çocuğun hayatı boyunca göz ardı edilen sağlık sorunları, onun çok sevdiği aktivitelere katılmasını engellemişti. Ülkede hastalıklarla ilgili farkındalık artırıldıkça, ailelere ve hastalara daha fazla güçlenme sağlanacağının bilinci oluşturulmalı.
Bu durum, ailelerin sağlık sorunlarıyla ilgili tıbbi yardıma başvurmaktan kaçınmamalarının önemini bir kez daha kanıtlıyor. Yıllar boyunca yaşanan baş ağrıları, aslında vücudun diğer problemlerinin habercisi olabiliyor. Çocukların yaşadığı bedensel rahatsızlıklar, büyük bir dikkatle ele alınmalı ve sağlık camiası tarafından ciddiye alınmalıdır. Her baş ağrısının, her rahatsızlığın arkasında yatan sebepler iyi araştırılmalı; gerektiğinde ikinci ve üçüncü görüşler alınmalıdır.
Sonuç olarak, ailelerin sağlık sorunlarına karşı bilinçlenmeleri, uzmanların da daha dikkatli ve titiz çalışmaları gerekiyor. 12 yaşındaki çocuğun baş ağrıları, kritik dönemler atlatılmış olsaydı, belki de bugün hayatta olabilirdi. Bu tür durumlar, vatandaşların sağlık sistemine olan güvenini sarsan olaylar haline dönüşebilir. Kayıplar sadece bir bireyle sınırlı kalmamakta, bir ailenin tamamını etkileyen travmalara yol açmaktadır. Sağlık sektöründe dikkat edilmesi gereken tek bir noktayı bile gözden kaçırmamak, insan hayatını kurtarabilir.
Bu trajedinin ardından, pek çok insan için sağlık eğitimi ve farkındalığı yeniden gözden geçirmek için bir fırsat doğdu. Ülkemizde çocuk sağlığına yönelik eğitimler, ailelere sağlık belirtilerini tanıma ve gerektiğinde erken müdahale yapma konularında bilgilendirme yaparak, benzer kayıpların önüne geçilmesine yardımcı olmalıdır. Çünkü hepimiz biliyoruz ki; sağlık, her şeyden önce gelir ve geleceğimizin teminatıdır.