Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde kuruldu. 105 yıl süren bu serüven, sadece Türkiye için değil, dünya tarihi açısından da önemli bir dönüm noktası olmuştur. TBMM, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik meşruiyetinin temeli olarak, milli iradenin tecelli ettiği yer haline gelmiştir. Yüzyılı aşkın bir süredir süregelen varlığı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki kararlılığının bir sembolüdür. Şimdi, TBMM'nin tarihi, işleyişi ve toplumsal etkisi üzerinde derinlemesine bir keşfe çıkalım.
TBMM’nin kuruluşu, Türkiye'nin işgale karşı verdiği milli mücadeledeki ilk adımlardan biridir. Kuruluşundan itibaren, milli egemenliğin temsil edildiği bir kurum olma özelliği taşıyan TBMM, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk milletinin sesi olmuştur. İlk Meclis, 16 kişilik bir heyetle toplanmış ve kısa sürede birçok önemli yasayı kabul ederek, ülkenin siyasi yapısını şekillendirmiştir. Meclis'in açılışı, aynı zamanda ulusal ayaklanmanın başlangıcı olarak da görülmektedir. Atatürk, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözüyle Meclis'in önemini vurgulamış ve demokrasinin mihenk taşı haline getirmiştir. Erken dönem çalışmalarında alınan kararlar, milli birliğin sağlanması açısından kritik öneme sahip olmuştur.
Bugün, TBMM sadece yasaların yapıldığı bir mekan değil; aynı zamanda halkın taleplerinin ifade edildiği, mümkün olan en yüksek düzeyde demokratik katılımın sağlandığı bir platform olma özelliğini taşımaktadır. 105 yıllık geçmişiyle, Türk siyasi yaşamında önemli bir yer tutan Meclis, zaman içinde çeşitli değişim ve dönüşümlere uğramıştır. 1982 Anayasası ile TBMM, tüm siyasi partilerin temsil edildiği bir yapı haline gelmiştir. Bireylerin hakları ve özgürlüklerinin savunucusu olma misyonunu günümüzde de sürdürmektedir. Bu bağlamda, TBMM'nin; genç nesillere demokratik değerleri benimsetme, sosyal ve ekonomik gelişim süreçlerine katkıda bulunma gibi önemli görevleri vardır. Ayrıca, uluslararası ilişkilerde Türkiye'nin sesi olarak, dünya politikasındaki yerini almaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, TBMM'nin 105 yıllık geçmişi, Türk milletinin bağımsızlık arayışının ve demokrasiye olan inancının bir yansımasıdır. Gelecek nesillerin de bu değerleri benimsemesi ve TBMM'yi desteklemesi, ülkenin demokratik yönden daha ileriye gitmesi için kritik bir öneme sahiptir. TBMM'nin tarihi, bu topraklardaki özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesinin simgesi olarak, her Türk vatandaşının gurur duyması gereken bir mirastır. 23 Nisan’da gerçekleştirdiğimiz kutlamalar sadece bir yıldönümü değil; aynı zamanda geçmişe ve geleceğe ait sorumluluklarımızı hatırlamak için bir fırsattır.