Suriye’deki iç karışıklıklar, uluslararası aktörlerin ve yerel grupların karmaşık ilişkileriyle birlikte devam ederken, ABD’nin Şam büyükelçisi olarak görevini sürdüren Barrack, son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Barrack, Şam yönetimi ile PKK/YPG arasında süregelen sorunların, bölgedeki istikrarı tehdit eden unsurlar arasında yer aldığını belirtti. Özellikle, PKK/YPG'nin terör örgütü olarak kabul edilmesinin ve bu örgütün Suriye’nin kuzeyinde edindiği nüfuzun, Suriye hükümeti ile olan ilişkileri olumsuz etkilediğini vurguladı.
PKK/YPG'nin Suriye'deki varlığı, yıllardır tartışmalı bir konu olmuştur. Türkiye, PKK'yı terör örgütü olarak tanımlarken, YPG’yi de bu örgütün uzantısı olarak görmekte ve Suriye’nin kuzeyindeki varlığına karşı çıkmaktadır. Barrack, bu konudaki derinleşen krizlerin çözülmesi gerektiğini belirtti. Şam yönetiminin YPG ile olan ilişkilerinde yaşadığı belirsizlikler, hem iç politikada hem de dış politikada önemli sıkıntıları beraberinde getirmekte. Barrack, ‘Suriyeli liderlerin, bu tür gruplarla olan ilişkilerini netleştirmeleri ve uluslararası güvenlik standartlarına uygun hareket etmeleri gerekiyor’ dedi.
Büyükelçi Barrack, yaşanan sorunların sadece Şam ve PKK/YPG ile sınırlı olmadığını, bölgedeki genel güvenlik ortamını tehdit eden pek çok unsurlar bulunduğunu ifade etti. Bu unsurlar arasında IŞİD kalıntıları, yerel milis grupları ve uluslararası aktörlerin müdahale politikaları sayılabilir. Barrack, uluslararası düzeyde işbirliğinin arttırılması ve herkesin uygun bir şekilde bu sorunlara yaklaşmaları gerektiğini vurguladı. Öncelikli hedefin, Suriye halkının barış içinde yaşamasını sağlamak olduğunu ifade etti.
Son yıllarda Suriye’nin kuzeyinde yaşanan çatışmalar ve bu çatışmaların yanı sıra PKK/YPG’nin sağladığı kontrol, bölgede kalıcı bir çözüm arayışını zorlaştırmakta. Barrack, bu durumun hem Suriye’nin siyasi geleceği hem de uluslararası ilişkiler açısından önemli etkileri olabileceğinin altını çizdi. Sözlerine devam eden büyükelçi, "Yerel halkın kaderini etkileyecek tüm kararların, bu sorunun şiddetle değil diyalog ve müzakere ile çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu gereksinim her gün daha da belirgin hale geliyor" diye ekledi.
Bunların yanı sıra, Suriye hükümetinin ve PKK/YPG'nin müzakerelere açık olması durumunda, uluslararası toplumun bu konuda daha etkin bir rol oynamasını sağlama gerekliliği üzerinde durdu. Barrack, bu sorunların çözümünün, sadece bireysel ülkelerin değil, aynı zamanda uluslararası örgütlerin ve güçlerin de işbirliği ile mümkün olabileceğini söyledi. Dış politikada atılan her adımın dikkatlice düşünülmesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Sonuç olarak, Şam yönetimi ile PKK/YPG arasındaki sorunlar, Suriye’nin barış sürecinin en kritik bileşenlerinden biri olmaya devam ediyor. Uluslararası kamuoyunun gözleri, bu ilişkilerin nasıl evrileceğine göre şekilleniyor ve yeniden inşa sürecinin başarıya ulaşması için atılacak adımlar büyük önem taşıyor. Büyükelçi Barrack’ın sözleri, bu konuda daha fazla diplomasi ve uluslararası işbirliği ihtiyacını vurgulamak amacıyla dikkat çekici bir çağrı niteliği taşıyor. Suriye’nin geleceği, bu sorunların üstesinden gelinip gelinemeyeceğine bağlı olarak şekillenecek.