Günümüzde birçok insan sağlık raporu almak için hastaneleri ziyaret ediyor. Ancak bu süreç, bazıları için beklenmedik sonuçlar doğurabiliyor. İşte böyle bir olay, Adana’da yaşayan 47 yaşındaki Mehmet Can’ın başına geldi. Kendisinin sağlıklı olduğunu düşünerek bir sağlık kontrolüne giden Can, bu ziyaretin ardından hayatının en büyük şokunu yaşadı. Sağlık raporu için hastaneye gittiğinde, yedi yıl önce resmi kayıtlarda "ölü" olarak göründüğünü öğrendi. Peki, bu durum nasıl gerçekleşti ve Mehmet Can, bu durumu nasıl aşacak?
Mehmet Can, 2016 yılında yaşadığı bir kaza sonucunda hastaneye kaldırılmıştı. O dönemde yaşanan yoğun bürokrat süreçleri ve acil durumlar, bazı belgelerin doğru bir şekilde düzenlenmemesine sebep olmuş olabilirdi. O dönem, hastane kayıtları yanlışlıkla Mehmet Can’ın ölüm kaydını oluşturdu. Mezarlık işlemleri ve nüfus dairesindeki kayıtlar da bunun üzerine işlemişti. Sonuç olarak, Mehmet Can, resmi olarak "ölü" olarak kaydedildi. Tüm bu süreç, Can'ın hayatının normal akışına devam etmesine engel olmadı; ancak resmi belgelerdeki bu hata, yıllar sonra onu yıpratacak bir durum olarak dönmüştü.
Son birkaç yıldır sağlığıyla ilgili kontrol yaptırmayı düşünen Mehmet Can, sonunda sağlık raporu almak için hastaneye gitmeye karar verdi. Sağlık taramasının ardından, hastane kayıtları incelendiğinde, kendisinin yedi yıl önce resmi kayıtlara göre "ölü" olarak girdiği tespit edildi. Bu durum, hem kendi için hem de ailesi için ciddi bir shock yaşandı. "İlk başta şok oldum. Sonra durumun ciddiyetini kavradım. Nasıl böyle bir hata olabiliyor, anlayamıyorum." diye belirtti. Kendi yaşamının belgelenmesi ve resmi olarak varlığının kabul edilmesi gerektiği duygusu, Can için son derece önemli bir hale geldi.
Hastaneden çıkan Mehmet Can, durumu düzeltmek için nüfus müdürlüğüne başvurdu. Burada yazılı belgelerin doğru bir şekilde düzeltilmesi için gerekli işlemlerin yapılması gerektiği söylendi. Ancak, bilinçli ve dikkatli kurallara rağmen, bu işlemler zaman alabiliyor ve oldukça karmaşık hale gelebiliyor. “Hayatımda birçok şey için mücadele verdim ama bu durum beni gerçekten derinden sarstı. Resmi belgelerde yaşarken 'ölü' olarak görünmek, gerçekten dayanılmaz.” dedi.
İşlemlerin henüz tamamlanmaması, çeşitli zorluklar ve birlikte yaşadığı belirsizliklerle mücadele etmek zorunda kalan Can, yalnızca kendi kimliğini değil, aynı zamanda toplumda kabul edilme duygusunu da kaybetmeyi korkuyordu. Bu tür bürokrasi hataları, sadece Mehmet Can gibi bireylerin yaşamlarını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun diğer kesimlerinde de önemli sonuçlar doğurabiliyor. İnsanların resmi belgelerle kimliklerini, haklarını ve varlıklarını kanıtlayamadığı böyle durumlar, ciddi anlamda sorunları beraberinde getiriyor.
Mehmet Can’ın durumu, vatandaşlık haklarının yanı sıra, sağlığını etkileyen tüm bu karmaşık sürecin ortasında kaybolan insanların maruz kaldığı sorunların bir örneği. Sadece birer kağıt parçası olarak görülen sağlık ve ölüm belgeleri, bireyler için hayat kurtarıcı ya da hayatlarını karartıcı hale gelebiliyor. Bu doğrultuda, hastaneler ve resmi kurumlardan daha dikkatli ve özenli olmalarını beklemek, toplumsal bir gereklilik halini alıyor. Sağlık hizmetleri konusunda yaşanan bu tür durumların önlenebilmesi için süreçlerin yeniden gözden geçirilmesi ve daha şeffaf bir bürokrasi yapısının oluşturulması gerektiği ortaya çıkıyor.
Yaşadığı bu deneyim sonrasında Mehmet Can’ın verdiği mesaj, hem kendisi hem de bu tür sorunlarla karşılaşan diğer insanlar için bir umut ışığı yaratıyor. İnsanların haklarını ve sağlık durumlarını koruyabilmesi için, bulunduğumuz toplumda destek sistemleri oluşturulması ve bireylerin yaşadığı olumsuzlukların ses bulması oldukça önemli. Gelecekte, insanların bu gibi durumlarla karşılaşmamaları adına daha dikkatli ve titiz bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği aşikar.
Sonunda, Mehmet Can’ın durumu, kişisel bir mücadele olmanın yanı sıra, sağlık sisteminde daha geniş bir sorunun temsilcisi olarak da değerlendirilebilir. Özgürlük, saygınlık ve yaşam hakkı; her bireyin doğuştan hakkıdır ve bu hakların korunması, yalnızca bireylerin değil, toplumun da sağlığını ve huzurunu etkileyen bir durumdur. Yaşamı boyunca birçok zorlukla karşılaşmış olan Mehmet Can, artık "ölü" olarak görünmeyerek bu karmaşık durumun ardından yeniden doğmanın mücadelesini vermeye kararlıdır.