Türkiye'nin dört bir yanında faaliyet gösteren esnaf, perakende sektöründe yaşanan haksız rekabet ve pazar şartlarının zorluğuna karşı ortak bir ses yükseltiyor. Pandemi süreci ile birlikte giderek ağırlaşan ekonomik koşullar, küçük işletmeleri zora soktu. Bu duruma dikkat çekmek ve sürdürülebilir bir işletme modeli oluşturmak amacıyla esnaf temsilcileri, hükümete radikal yeni yasalar önerme çağrısında bulunuyor. Bu yazımızda, esnafın taleplerini, yaşadığı zorlukları ve sektörün geleceğine dair öngörülerini derinlemesine ele alacağız.
Son yıllarda artan maliyetler, aşırı rekabet ve tüketici alışkanlıklarındaki değişimler, esnafı zor durumda bırakıyor. Büyüyen market zincirleri ve online alışverişin etkisi, küçük dükkanların kapanmasına yol açarken, devletin bu konuda bir önlem almaması, esnaf kesimini daha da mağdur etti. Türkiye’de 1 milyonu aşkın esnaf ve sanatkar bulunuyor. Bu kişiler, toplumun temel dinamiklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak mevcut yasaların yetersizliği, esnafın iş yapmasını güçleştiriyor. Bu nedenle, esnaf temsilcileri, pazar paylarının korunması için yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu savunuyor.
Esnaf temsilcileri, öncelikle büyük mağazaların ve zincir marketlerin açılma kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesini talep ediyor. Bu bağlamda, yeni yasalarla birlikte büyük perakende işletmelerinin belirli bir ciro üzerindeki kazanç paylarının, küçük işletmelere destek sağlamak için bir fonda toplanmasını öneriyorlar. Ayrıca, yerel ürünlerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan esnaf, devletin bu konuda daha aktif rol almasını istemektedir. Özellikle organik ve yerel üretim yapan esnafın sırtındaki yükün hafifletilmesi, sürdürülebilir pazar stratejileri açısından da önem taşıyor.
Öte yandan esnafın dijitalleşme sürecine hız vermesinin de altını çizen temsilciler, hükümetin dijital dönüşüm destek paketleriyle küçük işletmelere yardımcı olmasını bekliyor. E-ticaretin hızla yayıldığı günümüzde, esnafın da bu alana entegre edilmesi gerektiği düşünülüyor. Bunun yanı sıra, uygun faiz oranlarıyla kredi imkanı sunulmasının da sektördeki çarkların dönebilmesi adına önem taşıdığı ifade ediliyor.
Sonuç olarak, esnaf dernekleri ve temsilcileri, yalnızca kendileri için değil, toplumun genel ekonomik durumunu da dikkate alarak yeni yasalar konusunda ısrarcı olmaya devam ediyor. Hükümetin bu talepleri değerlendirip esnafa yönelik adım atması, hem ülke ekonomisinin canlanması hem de toplumda sosyal dengenin sağlanması açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Geçmişte, çeşitli esnaf eylemleri ve protestoları, hükümetlerin dikkatini çekmiş ve bazı düzenlemelerin yapılmasına vesile olmuştur. Ancak bu sefer, esnaf hareketinin daha organize bir şekilde hayata geçmesi ve geniş bir kitleye ulaşması hedefleniyor. Esnafların maduriyetlerini dile getirdiği bu süreçte, toplumsal dayanışmanın öneminin de altı çiziliyor. Esnaf için çıkacak olan yeni yasalar, sadece onların değil, aynı zamanda toplumun her kesimini etkileyecek bir dönüşümün parçası olacağı belirtiliyor.
Sonuç olarak, esnafın büyüyen bu talepleri, parakende sektörünün geleceğini belirlemede kritik bir rol oynayacaktır. Yeni yasaların getireceği düzenlemeler, hem küçük işletmeleri koruyacak hem de Türkiye'nin ekonomik yapısını güçlendirmeye katkıda bulunacaktır. “Esnafın sadece bir sektör değil, toplumun temel unsuru olduğu” gerçeği, bu süreçte daha da anlam kazanıyor.